PHOENIXKOC 
                        Ecz. Sevinç Sultan Yazla                        
 

Her birimizin yaşam alanlarında tadilata ihtiyacı olduğu bir gerçek. Bu düşünce, hayatımızın hangi alanını daha iyi tasarlayabileceğimizi keşfetme arzusundan doğar. Farkındalık ve merak, tasarım zihniyetimizi geliştirmek için gerekli itici güçlerdir.

Yaşam tasarımı sürecinde beyin fırtınası yapmak önemlidir çünkü daha fazla fikir, daha iyi fikirlere ulaşma ve daha iyi tasarımı keşfetme şansımızı artırır. Düşüncelerimizi genişletmek, yaratıcılığımızı güçlendirmek ve daha fazla yenilik sağlamak adına önemlidir.

Çeşitli fikirler üzerinde çalışmak, gerçekten harika olabilecek bazı önerilere ulaşma olasılığını artırır. Bu da, işlevsel ve sevdiğimiz bir şeyi yaratma şansımızı çoğaltır. Tasarımcılar genellikle çılgın fikirler üretmeyi severler ve yaratıcılığın en büyük engelinin yargı olduğunu bilirler. Bir sorunu çözerken genellikle elimizdeki verilerle başlarız. Ancak hayatımızı tasarlarken elimizde sınırlı veri bulunur. Gelecekle ilgili güvenilir bilgiler azdır, bu nedenle geleneksel neden-sonuç düşünce tarzı karmaşık sorunlarla başa çıkmak için yetersiz kalır.

Neyse ki, tasarımcılar geleceğe sızmanın bir yolunu prototipleme ile bulmuşlardır. Biz de yaşam tasarımımızın prototipini oluştururken iyi sorular sormalı, gizli önyargıları ve varsayımları ortaya çıkarmalı, ve denemek istediğimiz yön için ivme oluşturmalıyız.

Prototipler, hayatımıza heyecan ve yaratıcılık katmanın anahtarıdır. Farklı seçenekleri deneyimsel bir yolculuğa dönüştürerek, geleceğimizi önceden keşfetmiş gibi hissetmemizi sağlarlar. Bu deneyimsel mimari, sadece pratik değil, aynı zamanda empati ve anlayış geliştirmekle de alakalıdır. Bu nedenle, etkili sorular sormak, deneyimler yaratmak, varsayımları sorgulamak ve geleceği öngörmek için prototip yaparız. Hayat tasarım sürecimizin ayrılmaz bir parçası olan prototipleme, verileri elde etmek ve vizyonumuzu şekillendirmek için güçlü bir araçtır.

Her birimiz, hayatımızı şekillendiren seçimleri yaparken, ne kadar büyük veya karmaşık olursa olsun, temelde aynı hedefi paylaşırız: mutluluk. Yaşam tasarımı, bu hedefe ulaşmak için bir strateji olarak görülebilir, çünkü mutluluk, sadece kim olduğumuzla uyumlu bir hayatı yaşamak ve bu süreçte farklı düşünmekle ilgilidir.

Yaşamımızı yeniden tasarlarken şu adımları takip edebiliriz:

1. Niyet Belirleme: İlk adım, hayatımızın hangi alanını yeniden tasarlamak istediğimize dair bir niyet belirlemektir. Bu, gelecekteki hedeflerimizi netleştirmemize yardımcı olur.

2. Yapı-Söküm: İkinci adım, yaşam alanımızdaki ön yargıları, işlevsiz öğeleri ve dar görüşlü düşünceleri ortaya çıkararak, bunları yok etmek veya yaratıcı bir şekilde kullanmak için bir yapı-söküm sürecidir.

3. Beyin Fırtınası: Üçüncü adım, beyin fırtınası yaparak her türlü fikri, alternatifi ve seçeneği toplamaktır. Bu aşamada sınırlarımızı zorlamalı ve cesurca düşünmelisiniz.

4. Seçenekleri Değerlendirme: Dördüncü adımda topladığımız seçenekleri gözden geçirerek, kendi değerlerimize ve bakış açımıza göre seçeriz veya elemeye başlarız. Bu süreci bir veya iki seçenekle sınırlayana kadar devam ederiz.

5. Yeniden Yapılandırma: Beşinci adımda seçtiğimiz yaşam alanını yeniden yapılandırmaya başlarız. Bu adım, seçenekleri hayatımızı yeniden şekillendirmek için kullanma sürecidir.

6. Tasarım İfadesi: Altıncı adımda, seçtiklerimizi bir araya getirerek bir "prototip" oluştururuz. Yeniden tasarladığımız yaşam alanını kelimeler, mektuplar, resimler vb. ile ifade ederiz. Bu, düşüncelerimizi somutlaştırmak ve iletişim kurmak için önemlidir.

7. Tasarımı Yaşama Geçirme: Yedinci adım ise tasarımımızı yaşamaktır. Yeni bir tasarımı test etmenin tek yolu, onu hayata geçirmektir. Bu, yaşam tarzımızı gerçekten değiştirme ve yeni deneyimlere açılma sürecidir.

Yaşam tasarımının amacı, kim olduğumuzla uyumlu, özgün ve tatmin edici bir hayata sahip olmaktır. Bu süreç, yaşamı farklı bir perspektiften ele almak ve benzersiz bir yaşam tarzına sahip olmak için güçlü bir araçtır.